23 Ocak 2013 Çarşamba

kızla ilk randevudaki can simidimiz: starbucks (öğrencinin dostu, fakirin yoldaşı)

çok değerli umut kardeşimin yazısını yer yer akıcı üslubuna kendimi kaptırarak, yer yer gülerek, yer yer ise durumu tam anlamıyla değerlendirememesinden ötürü üzülerek okudum. ve içine düştüğü bu yanılgı hakkında birkaç kelam etmek üzere bu yazıyı kaleme alıyorum.

(buraları trainspotting'in girişi gibi hızlı hızlı okuyosunuz)
yeni bi' kızla tanıştın. arkadaş ortamı. telefonunu aldın, mesajlaştın. facebook falan. arkadaş grubundan ayrı bi' buluşma üzerine anlaştınız. mekan belli değil. gündüz buluşacaksınız. bi' kahve. bira falan değil. kızın fotolarına baktın, "yok aga bu kızı en aşağı midpoint paklar" ile "amına koyayım 1 sex on the beach ile tüm akşam 10 foto çektirmiş, mezarcı mıdır nedir" arasında gidip geldin. çok tanımıyosun kızı. çevresini, alışkanlıklarını. ay sonu geliyo'. 25'i, 26'sı. çok da net bi' para yok cebinde. ilk buluşmada kızın elini cebine attırmak olmaz. nereye götürsek?

(artık normal okuyabilirsiniz)
senaryo değişebilir. normal arkadaşındır fakat çok samimi değilsinizdir. pek tanımıyosundur. ne bileyim, normal uzun soluklu kız arkadaşındır, fakat ekonomik sıkıntılar vardır. vs vs. işte burada, 2000'lerin başında ülkemize "ciks mekan" adıyla giren, zamanla her köşe başında açılmasıyla orijinalliğini kaybeden fakat gene de belli bi' seviyeye sahip olan starbucks devreye giriyo' çok sevgili kardeşlerim.

umut kardeşim, starbucks'ta kahvenin 10 tl olduğundan dem vurmuş. yalan. en son 5-6 tl'ye gayet orta boy macchiato, americano, chai tea latter falan içebiliyodum ben. anca büyük boy frappucino falan gibi İBNE İŞİ şeylere girişirseniz fiyat 10 tl'yi bulabilir. e güzel kardeşlerim, zaten dünyanın en sikko kafesinde, toz nescafe'yi süt tozuyla karıştırıp sana en kötü 4-5 tl'den kitlemiyolar mı? çay ocağına götürmediysen kızı, ince belli bardağa 3 tl bayılmıyo' musun? o içtiğin bitince ışık hızıyla bardağı önünden alıp, seni "bi' şey sipariş etmeden oturan mezarcı" konumuna düşürmüyolar mı? starbucks'ta durum öyle değil ki. 2 tl fazla veriyosun. istersen 5 saat otur, "birader kalk" diyen, hesap getiren yok. self servis. mis. eli yüzü düzgün bi' kahve içiyosun. ayrıca kız dediğin de zaten bi' oturuşta 5 kahve içecek değil ya amına koyim.

şu riski de atlamamak lazım. kararsızlıktan ötürü ayaküstü girdiğin x cafe, apaçi garsonları, bangır bangır türkçe pop müziği, arka planda açık olan powertürk tv falan derken dünyanın en sikko cafesi de olabilir. veya zevklerinizin uyuşmazlığından ötürü senin çok beğendiğin bi' mekanı kız "üff nereye getirdn bni yhaa :S" tadında da karşılayabilir. zevkler ve renkler. oysa starbucks'ın belli bi' standardı var. ben şahsen henüz solcu değilse "ay starbucks ne ya" diyen kız görmedim. herkes az veya çok beğeniyo' starbucks'ı, çoğunun normali starbucks hatta sorsan amına koyim. 

sonuç olarak pahalı gözükmesine karşın ekonomikliği, tahmin edilebilir bi' yer olması ve (ingilizce kelime kullanacağım için affedin dostlarım) buluşmanıza katacağı "casuality" ile (buluşmadan istenen randıman alınamazsa daha sonra soranlara "ya altı üstü bi' kahve içtik amına koyim ne büyütüyosunuz" diyebilirsiniz. ama kanyon'da şarap içmeye götürdükten sonra bu şekil bi' salvoyla toparlaman... zor dostum zor), her ne kadar eski havasını kaybetse de (starbucks eski gücünde değil) yine de seviyesini koruyan starbucks'a, ben buradan, birçok kereler imdadıma yetiştiği için teşekkürlerimi sunmayı bi' borç bilirim. bravo starbucks. aferin starbucks.

2 yorum:

  1. Hayatımın hiç bir evresinde bir kahveyle 5 saat oturacak kadar çapulcu olmadığım için ve 5 saatlik bir oturuşumda en az 3 4 çeşit şey içen ve yiyen bir insan olarak olaya bu dediğin şekilde yaklaşmamıştım kardeşim, o yüzden haklısın.Fakirliğe bu açıdan bakmamıştım, özür dilerim.

    YanıtlaSil
  2. ...dedi, "sahilde uzun yürüyüşler yapmayı seviyorum" ayağına yıllardır kız arkadaşlarına cafe, bar yüzü göstermeyen adam

    YanıtlaSil